Göğüs Duvarı Deformiteleri, göğüs duvarının kemik ve kas dokusunun olması gereken şekil ve yapıda olmama durumudur. Doğumsal bir sorun olduğundan çoğu fark edilmeden hayat devam eder. Fiziksel görünümden genelde rahatsız olunduğunda kişiler doktora başvurur. Aileler tarafından daha erken dönemde fark edilerek bir doktora başvurulduğunda bazı yapısal sorunlar ameliyata gerek kalmadan düzeltilebilmektedir. Bu nedenle hastalığı tanımak ve farkındalık önemlidir.
Ülkemizde birçok genç erkek askerlik çağında bu yapısal durumun bir hastalık olduğunu öğreniyor ve bir çözümü olabileceğini duyuyor. Çoğu genç görüntüsünden rahatsız olduğu için bu durumu kimseyle paylaşmıyor hatta çoğu içine kapanık oluyor.
Genel anlamda daha sık karşılaştığımız pektus ekskavatum (kunduracı göğsü) ve pektus karinatum (güvercin göğüs) deformitelerinin büyük çoğunluğu kişinin yaşamsal fonksiyonlarını nadiren bozar ancak beraberinde omurgada eğrilik gibi sorunları da getirebilir. Hastaların çoğunda düzeltici bir tedavi uygulanmasa da hayati risk oluşturmaz.
En sık görülen göğüs duvarı deformitelerini ve tedavi yöntemlerini açıklamaya çalışacağım.
– Pektus Ekskavatum (Kunduracı Göğsü)
Göğüs duvarının ön tarafında içe doğru çöküklük olmasıdır. Bu nedenle halk arasında ayakkabıları göğüslerine yaslayarak tamir eden ayakkabıcıların hastalığı şeklinde kunduracı göğsü olarak bilinir. Göğüs Duvarı Deformiteleri arasında en sık rastlanılan deformite çeşididir. Erkek cinsiyette daha sık rastlanılır. Doğumsal bir hastalıktır, doğumla birlikte mevcut olmakla birlikte ergenlik dönemine doğru daha belirgin hale gelir. Bu doğumsal hastalığın kalp hastalıkları ile de beraber görülme ihtimali yüksektir bu nedenle tespiti halinde kardiyolojik kontrolü de önerilir.
Hastalarda göğüs ağrısı, sırt ağrısı, çarpıntı, nefes darlığı, efor kapasitesinde düşüklük gibi şikayetler görülebilir. Hastaların en çok şikayeti ise kozmetik kaygılardır.
Hastalığın tedavisinde eskiden sadece açık cerrahi tedavi yapılırken günümüzden kapalı endoskopik cerrahi yöntem ve cerrahi dışı yöntemler kullanılabilmektedir.
Cerrahi dışı yöntemler erken yaşta başvuran hastalarda daha efektif olarak kullanılabilmektedir. Kemik gelişimi hala devam eden çağda uygulanmaya başlanabilen hastalarda günlük olarak çökük olan bölgeye yaklaşık 1 yıl süreyle vakum etkisiyle düzelme sağlanabilmektedir. Geç dönemde de vakum tedavisi denenebilir ancak etkinliği daha düşüktür. Vakum tedavisine başlanan hastalarda fizyoterapistler eşliğinde uygulanan egzersizler de iyileşmeye katkı sağlar.
Ravitch Yönteminde göğüs duvarında iman tahtası olarak bilinen sternum kemiği üzerinden kalp ameliyatlarında olduğu gibi boylu boyunca bir kesi yapılarak açılır. Sağ ve sol göğüs duvarı tarafında şekil bozukluğuna neden olan kaburgaların kıkırdak kısımları çıkarılır, düzeltmeler yapılarak tekrar yapılan kanallara yerleştirilir. İman tahtası diye bilinen sternum kemiğinin en çukur yeri de kesilerek düzeltilir ve dikilir. Tekrar çökme olmaması için arkasından özel metal tel geçirilir. Her iki göğüs boşluğuna kan tahliyesini sağlamak için dren denilen hortumlar yerleştirilir ve kesiler kapatılarak ameliyat sonlandırılır. Hasta için de doktor içinde zahmetli olan bu işlem sonrasında hastanın hastanede yatışı ve taburculuk sonrası da iyileşme süreci uzundur.
Günümüzde en çok uygulanmakta olan cerrahi tedavi ise minimal invazif yöntem olarak adlandırılan Nuss Tekiniğidir. Bu teknikte göğüs duvarının her iki yanından açılan küçük kesilerle endoskopik olarak sternum kemiğinin altından kamera yardımıyla bar geçirilir ve çöküklük düzeltilir. Kesiler dikilerek işlem sonlandırılır. Ağrı kontrolü için yaklaşık 4-5 günlük takip yapılan hasta daha sonrasında normal hayatına dönebilir. Ameliyatdan 2-3 yıl sonra yerleştirilmiş olan bar çıkarılır. Ameliyat süresinin kısa olması, görsel olarak kesi izlerinin minimal olması, daha kısa sürede normal hayata dönüşün sağlanması hem hasta hem de doktor için daha konforlu bir süreç sağlamış olur.
– Pektus Karinatum (Güvercin Göğüs)
Ekskavatumdan sonra en sık görülen 2. göğüs duvarı deformite şeklidir. Göğüs duvarı şeklinin ön arka çapının artacağı şekilde öne doğru çıkık olduğu şekil bozukluğudur. Bu görünüm nedeni ile halk arasında güvercin göğüs olarak da bilinir.
Günümüzde tedavisinde sıklıkla cerrahi dışı yöntem olan ortez tedavisi kullanılır. Erken yaşta başlanan ortez tedavisi daha etkin olmakla birlikte çoğu yaş grubunda anlamlı tedavi yanıtı sağlamaktadır.
Cerrahi dışı teknikle cevap alınamayan hastalarda yine minimal invazif olan Abramson Tekniği ile göğüs kemiği üzerine yerleştirilen bir bar ile düzeltme sağlanabilmektedir. Oldukça konforlu ve komplikasyon riski düşük bir ameliyattır. Hastalar çok hızlı normal hayatlarına dönebilirler.
– Sternal Kleft
Bu deformitede göğüs ön duvarında yer alan sternum kemiğinin doğumsal birleşme kusuru vardır. Kemik tam olarak iki ayrı parça olarak birleşmemiş olabileceği gibi, sadece bir kısmı birleşmemiş de olabilir.
Hiç birleşme olmayan durumda genellikle bu deformite doğumla birlikte çok belirgindir ve hayatın ilk haftalarında ameliyatla düzeltilmesi gerekir. Yarık alan küçüldükçe ileri yaşlara kadar hastaların tedavi olmaksızın yaşayabildiğini görmekteyiz.