Terleme vücudun ısı dengesini kurmayı sağlayan normal bir fonksiyondur. İnsan vücudunda gelişen bazı toksinlerin de vücuttan uzaklaştırılmasına yardımcı olur. Egzersiz, heyecan ve stres gibi durumlarda terleme miktarında artma görülebildiği gibi sıcak havalarda vücut ısı artışını düzenlemek için de terlemede artış görülür. İnsan vücudunun fizyolojik bir fonksiyonu olan terleme, bazı kişilerde ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.

Hiperhidrozis adı verilen hastalıkta; herhangi bir aktivite olmaksızın, hava sıcaklığından bağımsız olarak vücudun özellikle el, koltukaltı, ayaklar gibi belli bölgelerinde aşırı miktarda terleme görülür. Hiperhidrozis insanların yaklaşık yüzde birinde karşılaşılan bir sağlık sorunu olup, bazı kişiler için kâbus olarak nitelendirilebilecek bir boyuta ulaşır.

Problemi ortadan kaldırmak için iyi bir fizik muayene, hastanın hikâyesinin irdelenmesi ve bir takım tetkiklerle bu hastalıkların varlığı araştırılıp, altta yatan nedene yönelik tedavinin yapılması gerekmektedir. Aşırı terleme hastanın günlük yaşantısını etkiliyor, sosyal ilişkilerinde utanmasına, ellerinin sürekli ıslak olması nedeniyle tokalaşmaktan ya da başkalarıyla temas etmekten kaçınmasına neden oluyorsa, iş hayatında sıkıntılara neden oluyor ve kişinin psikolojik durumunu etkileyecek boyuta ulaşıyorsa tedavi edilmesi gereken bir hastalık olarak kabul edilmelidir. Terleme şikâyeti olan hastada yapılması gereken ilk ve en önemli şey tedavi planlaması yapmadan önce terlemeye neden olabilecek yukarıda saydığımız hastalıkların ekarte edilmesidir. Daha sonra nedene, hastanın şikâyetine ve sosyal durumuna göre en uygun tedavi şeklini seçmek ve uygulamaktır.

Hiperhidrosiz’in tedavisi var mı?

Aşırı terleme boyun eğilmesi gereken bir hastalık değildir. Her hasta doktoru ile konuşarak kendisine en uygun tedavi şeklini seçip, bu oldukça rahatsız edici fiziksel ve sosyal problemden kurtulabilir.

Tedavide ne tür yöntemler kullanılıyor?

Aşırı el ve koltukaltı terlemesinde ilk tercih edilen ve uygulaması en kolay olan tedavi yöntemi yüzeysel uygulanacak krem, jel ve spreylerdir. Etkili olabilmesi için yüksek dozlarda ve haftada birkaç kez olmak üzere ömür boyu devam edilmesi gereken bir tedavi şeklidir. Zaman içerisinde etkide azalma ve uygulanan deri alanında tahrişler oluşturabilmektedir.

Bir diğer tedavi yöntemi iyontoforez’dir. Bölgesel olarak düşük voltajda elektrik akımı uygulaması ile sağlanan bir tedavidir. El ve ayak terlemesinde kullanılabilir. Özel bir teknik donanım gerektiren, masraflı bir yöntem olup, başlangıçta haftada birkaç seans uygulama zorunluluğu ve etkinin devamı için süreklilik gerektirmesi nedeni ile oldukça zahmetli bir tedavidir. Metal protezi olanlar ve kalp pili olan hastalarda uygulanamaz.

Terleme şikâyeti şiddetli olan hastalarda en sık uygulanan tedavilerden biri de botox enjeksiyonudur. Botox tedavisi kozmetik amaçlı olarak alın ve yüzdeki kırışıklıkların giderilmesi amacıyla yaygın olarak kullanılmaktadır. Daha çok koltukaltı terlemeleri olmakla birlikte, el ve ayak terlemelerinde de kullanılan bu yöntemde toksinin bölgesel olarak enjeksiyonu ile sempatik sinirleri felç etmek ve ter bezlerinin faaliyetini durdurmak amaçlanır. Uygulama sonrası ortalama 6 ay süreyle terlemeyi önleyen bu yöntem yaklaşık 6 ay aralıklarla tekrarlanmalıdır.

Terleme tedavisinde kesin ve kalıcı çözüm sağlayan tek yöntem cerrahidir. Koltukaltı terlemelerini önlemek için koltukaltı derisinin cerrahi olarak çıkarılması ya da liposuction da uygulanabilmektedir. Etkin ve güncel cerrahi tedavi yöntemi ise videotorakoskopik torakal sempatektomidir.

Cerrahi yöntem nasıl uygulanıyor?

Günümüzde tüm dünyada uygulanan ve tercih edilen yöntem el ve koltukaltı terlemesini kalıcı olarak durduracak olan sempatik sinir zincirinin bu bölgeye terleme iletisini götüren kısmının çıkarılması ya da yakılmasıdır. Bu işleme torakal sempatektomi adı verilir. Videotorakoskopik Torakal Sempatektomi ya da Micro-ETS olarak bilinen ameliyat el, koltukaltı, baş ve boyun bölgesinde aşırı terleme problemi olan hastalar için en sık uygulanan ameliyattır. Ameliyat genel anestezi altında yapılmaktadır. Koltukaltında açılan bir iki adet 1cm’lik delikten kamera ve aletlerle girilerek sempatik sinir liflerinin ilgili bölgesi bulunur ve ilgili alanlara klips denilen özel zımbalar yerleştirilerek işlem sonlandırılır. 30-60dk arasında değişen sürede tamamlanan ameliyat sonrasında hastalar genellikle aynı gün taburcu edilir. 1 hafta sonra işine döner ve normal hayatına devam edebilir. Kameralı yöntem ya da kapalı cerrahi yöntem olarak bilinen bu cerrahi teknik kalp ve akciğer kapasitesi yetersiz ve genel anestezi alamayacak durumda olanlarda uygulanamaz. Daha önce akciğer ameliyatı geçirmiş olanlarda da yapışıklıklar nedeniyle yapılamayabilir. Bu durumdaki hastalarda ise torakal sempatektomi koltukaltından yapılan 5-7cm’lik kesi ile açık cerrahi yöntemle gerçekleştirilebilmektedir. Hastaların bir kısmında ameliyat sonrası vücudun diğer bölgelerindeki terleme miktarında artış olabilir. Bunun rahatsızlık verici boyuta ulaşması çok az bir hasta grubunda görülmüştür.